31 Mayıs 2017 Çarşamba

ÇOCUKLUĞUM

En güzel çocukluktu benimki. Masal cennetlerinin kapısı aralanırdı her yeni günle. Bir gün pamuk prenses olurdum, bir gün kül kedisi… Ya da bir şarkıcı. Dedim ya en güzel çocukluktu benimki diye…

Sonbahar, çocuk kalbimin hüznüydü. Birileri besbelli engel olurdu dışarı çıkmamıza. Biraz yağmur, belki rüzgar. Kuru yaprak yığınlarıyla burkulurdu içim. Birinin parmağı olmalıydı bu işte…

Büyüklerin kara kışıydı hüzün bulutlarını delen. Çocuk aklım, dilim varmazdı kara demeye… Hem niye olsundu bembeyaz kar, kara? Paltosuz sırtım hiç üşümezdi… Kar görmemiş yerler de var mı diye düşünürdüm hep. Karsız bir şehre gitmek, çocukların sürgünü olsa gerek… Şimdi, Antalya’da özlüyorum karı… Çocukluğum sürgün…

Siyah önlükten mavi önlüğe geçiş dönemine rastlar çocukluğum. Taa İstanbul’dan gelmişti, mavi önlüğüm… Babam görsün diyeydi, müsamerelerde boy göstermem. Bir de ört bas ederdi yaramazlıklarımı… Adım yoktu; çocuktum…

Akşamları belli belirsiz görürdük babamı. Eve dönüşünü bekler, sahildeki parkta alırdık soluğu. Dalgalar çakıl taşlarıyla oynardı… Taş sektirirdik denizde, gittiği yeri görmeden…

Annemin çamaşır leğeniydi gemi yüzdürdüğüm. Enginliklere açılır, korsanı olurdum denizin. Maceraperest, özgür… Annem leğeni görene kadar özgürdüm. Sonra bir telaş, bir köşe kapmaca… Hep bir oyun… Şimdi ne zaman deniz geçse gönlümden, çocukluğum gelir aklıma… Gemi olurum, yelkenlerim fora…

Kocaman görünürdü dünya. Ne garipti… Nasıl dönerdi ben görmeden ve başımı döndürmeden? Bir tek büyüklerin başı dönerdi. Aşk derlerdi adına. Bilmezdim… Bir an önce büyüyüp, görmek isterdim…

Büyükçe nasıl da küçülüyor dünya… Nasıl da artıyor kırıklarım. Ağaç dallarında gezinişim aklıma geliyor… Düşüp tekrar tırmanışlarım… Yüzümü kızartıyor şimdi pes edişlerim. Çocukluğuma mahcup oluşlarım…

Benim değil şimdi sokaktaki kahkaha, saklambaç, köşe kapmaca… Eski, yıpranmış fotoğraflarda izliyorum kendimi… Aynada sökülüyor örüklerim…

Kendi çocukluğumdu yaşadığım. Kendimdim oynadığım… En güzel çocukluktu benimki… Belki bir tek bildiğimden kendiminkini?

Affan Dedeye para saysam. Satsa bana çocukluğumu… Ne yaşım olsa ne adım. Hiç bilmesem kim olduğumu…